İLK PEŞİN SERMAYE DEĞERLİ GELİRİN RÜCUYA TABİ KISMININ MAHSUBU
T.C.
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/3173
K. 2017/11226
T. 4.12.2017
• DESTEKTEN YOKSUN KALMA
TAZMİNATI ( İş Kazası Araştırması Yapılıp Yapılmadığı Olayın İş Kazası Kabul
Edilip Edilmediği Kaza Sonucu Davacılara Gelir Bağlanıp
Bağlanmadığı Bağlanmış İse Rücuya
Tabi Olup Olmadığı ve Bağlanan Rücuya
Tabi Gelirin İlk Peşin Sermaye Değerinin Ne Olduğu Hususlarının SGK 'dan
Sorulması Gerektiği )
• TRAFİK İŞ KAZASINDAN
KAYNAKLI DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI ( SGK Tarafından Ölenin Hak Sahipleri
Olan Davacılara Bağlanan Gelir Rücuya
Tabi İse 5510 Sayılı Kanun'un 21. Maddesi Hükmü Gereği Tazminattan Düşülmesi
Suretiyle Davacı Tarafın Talep Edebileceği Tazminat Miktarının Belirleneceği )
• RÜCUYA TABİ GELİRİN İLK PEŞİN SERMAYE DEĞERİNİN DÜŞÜLMESİ ( SGK' nca Ölenin Hak
Sahipleri Olan Davacılara Bağlanan Gelir Rücuya
Tabi İse 5510 S. Kanun'un 21.Md. Gereği Tazminattan Düşülerek Davacı Tarafın
Talep Edebileceği Tazminat Miktarının Belirleneceği - Trafik - İş Kazasından
Kaynaklı Destekten Yoksun Kalma Tazminatı )
ÖZET : Dava; trafik kazası
sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı
istemine ilişkindir. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na müzekkere yazılarak,
davaya konu kazaya dair olarak iş kazası yönünden araştırma yapılıp yapılmadığı
ve olayın iş kazası olarak kabul edilip edilmediği; olayın iş kazası olarak
kabulü suretiyle, davaya konu kaza sonucu ölenin hak sahibi olan davacılara gelir bağlanıp bağlanmadığı; gelir bağlanmış ise, rücuya tabi olup olmadığı; davacılara
bağlanan rücuya tabi gelirin ilk peşin sermaye değerinin
ne olduğu hususlarının sorulması; bağlanan gelir rücuya tabi ise, 5510 Sayılı Kanun'un 21. maddesi hükmü gereği tazminattan
düşülmesi suretiyle davacı tarafın talep edebileceği tazminat miktarının
belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu,
yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
DAVA : Taraflar arasındaki
tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti
tarafından verilen 19.02.2015 tarih, 2015/1278 Sayılı karara karşı yapılan
itiraz üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen
28.04.2015 tarih, 2015/428 Sayılı itirazın reddine dair kararın, süresi içinde
davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili,
davalının trafik sigortacısı olduğu kamyonu sevk ve idare eden davacıların
babası/ eşi ... yaptığı tek taraflı kazada öldüğünü, davacıların ölenin
desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları
davada şimdilik 185.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının 11.11.2014
tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş;
12.02.2015 tarihli artırım dilekçesiyle, taleplerini 268.000 TL'ye
yükseltmiştir.
Davalı vekili, davacılar murisinin tam
kusurlu olarak sebep olduğu tek taraflı kazada öldüğünü, murisin kusurunun
davacılara da yansıyacağını ve davacıların tazminat talep haklarının
bulunmadığını, SGK tarafından davacılara ödenen rücuya tabi gelirlerin
tazminattan indirilmesi gerektiğini, davaya konu trafik kazasının aynı zamanda
iş kazası olduğunu belirterek başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia,
savunma ve toplanan delillere göre; başvurunun kabulüyle ... için 204.840,97
TL, Kadir için 23.962,69 TL. ve ... için 39.196,34 TL'nin 11.11.2014 tarihinden
işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; bu
karara, davalı vekili İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz etmiştir. Sigorta
İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazının reddine, davacı ...
için 204.840,97 TL, Kadir için 23.962,69 TL. ve Muhammed için 39.196,34 TL'nin
11.11.2014 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline
karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- )Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere,
kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul
ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle, davacıların talebinin
doğrudan kendileri üzerinde doğan destekten yoksunluk zararına dair olması, bu
zararın oluşumundaki desteğin kusurunun davacılara yansıtılamayacağı, sürücü
desteğin tam kusurlu olmasının, onun desteğinden yoksun kalan davacıları
etkilemeyeceğine dair HGK'nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411
Karar, HGK'nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas- 2012/92
Karar, HGK'nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 Esas- 2013/74
Karar sayılı ilamları uyarınca, davalının tazminattan sorumluluğuna
hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı
vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının
reddine karar vermek gerekmiştir.
2- )Dava, trafik kazası sonucu ölüm
nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemine
ilişkindir.
Davaya konu kaza ve dava tarihi itibariyle
yürürlükte olan 5510 Sayılı Kanun'un 21. maddesinin 1. fıkrasında; "iş
kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını
koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse,
Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya
ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı,
sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı
olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde
kaçınılmazlık ilkesi dikkate
alınır" düzenlemesine; aynı maddenin 4. fıkrasında "iş kazası, meslek
hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru sebebiyle meydana gelmişse,
sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler
ile bağlanan gelirin
başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara
sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir" düzenlemesine;
maddenin 5. fıkrasında ise "iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu
görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer
kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş
ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunanlar
hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya
bağlanan gelirler için
kurumuna veya ilgililere rücu edilmez.
Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak
sahiplerine bağlanacak gelir ve
verilecek ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde
kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının
hak sahiplerine, Kurumca rücu edilmez"
düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; davalı sigortacı tarafından
ZMSS poliçesi düzenlenen ... plakalı kamyonun, dava dışı ... A.Ş'ye ait olduğu;
davacıların desteği ... ... anılan şirkette kamyon şöförü olarak çalıştığı ve
sigortalı araçla şantiyeye kum taşırken yaptığı tek taraflı kazada öldüğü
anlaşılmaktadır. Davaya konu kaza sebebiyle SGK Başkanlığı tarafından
davacılara ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması ve yapılmış rücuya tabi ödemelerin tazminattan
düşülmesi davalı tarafça savunulmuş olmasına rağmen; Sigorta Tahkim Komisyonu
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından bu hususta herhangi bir araştırma
yapılmadan, 06.02.2015 tarihli aktüerya uzmanı bilirkişi raporu doğrultusunda
tazminata karar verilmiştir. Davalı tarafın, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz
Hakem Heyeti nezdinde yaptığı itiraz üzerine verilen kararda ise; SGK
Başkanlığı tarafından iş kazası sebebiyle yapılan ödemeler için, sadece olayda
kusuru olanlara kurumun rücu hakkının
sözkonusu olduğu; davacıların olayda kusurlu olması mümkün olmadığından SGK
Başkanlığı tarafından yapılan ödemelerin rücuya
tabi olmadığı ve bu ödemelerin TBK'nun 55. maddesi gereği tazminattan
düşülemeyeceği gerekçesiyle, davalının bu yöne dair itirazları reddedilerek
tazminata karar verilmiştir.
5510 Sayılı Kanun'un 21/5. maddesiyle, kurumun ödeme yaptığı hak
sahiplerine rücusuna dair düzenleme yapılmış ve kurumun ödeme yaptığı hak
sahiplerinin ödemeye neden olan iş kazası sonucu ölüm ya da meslek hastalığının
ortaya çıkmasındaki şahsi kusurları sebebiyle bu kişilere rücu edilemeyeceği düzenlenmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından bu düzenlemeden hareketle, SGK
ödemesinin rücuya tabi
olmayacağı kabul edilmiş ise de, yapılan değerlendirme hatalıdır. Davalı ...
şirketinin savunması, SGK Başkanlığı tarafından davacılara ödenen bedel için,
araç maliki ve işveren konumundaki şirket ( ... İnşaat A.Ş. ) ile birlikte
kendilerine rücu edilmesi
haline dair olup, davalı savunmasının dayanağı olan madde de 5510 Sayılı
Kanun'un 21/4. maddesidir. Anılan bu maddedeki
düzenlemenin de, kazada davacıların kusurunun bulunmayışı ve kurumun davalı ...
şirketine rücu hakkı ile
hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Nitekim, SGK tarafından davacılara bağlanan
283.971,69 TL. peşin sermaye değerli gelirin, davalı ... şirketi ile
davacılar desteğinin işvereni olan şirketlerden rücuen tahsili için, SGK Başkanlığı tarafından ... Asliye
Hukuk Mahkemesi'nin 2015/10 Esas sayılı dosyası ile rücuen tazminat davası açıldığı da dosya
kapsamı ile sabittir.
İfade olunan tüm bu hususlar karşısında;
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na müzekkere yazılarak, davaya konu kazaya
dair olarak iş kazası yönünden araştırma yapılıp yapılmadığı ve olayın iş
kazası olarak kabul edilip edilmediği; olayın iş kazası olarak kabulü suretiyle,
davaya konu kaza sonucu ölen Şahin Urhantekin'in hak sahibi olan
davacılara gelir bağlanıp
bağlanmadığı; gelir bağlanmış
ise, rücuya tabi olup
olmadığı; davacılara bağlanan rücuya
tabi gelirin ilk peşin sermaye değerinin ne olduğu
hususlarının sorulması; bağlanan gelir rücuya
tabi ise, 5510 Sayılı Kanun'un 21. maddesi hükmü gereği tazminattan
düşülmesi suretiyle davacı tarafın talep edebileceği tazminat miktarının
belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu,
yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı
bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz
itirazlarının REDDİNE; ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı
vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istenmesi
halinde temyiz eden davalıya iadesine, 04.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar
verildi.
Yorumlar
Yorum Gönder